Kadın Yöneticiler

Kadın Yöneticiler
1 / 3 / 2011


Türkiye’nin en büyük holdingi Koç’un 59 üst düzey yöneticisinden sadece 7’si kadın. Sabancı’nın zirvesinde 5 kadın var. Eczacıbaşı’nda 3, Borusan’da 5 kadın yönetimde. Yani holdinglerdeki kadın üst düzey yönetici ortalaması yüzde 20,7. Aile üyelerini çıkarırsak oran yüzde 14,8’e geriliyor. Uzmanlara göre bu oran, en az yüzde 25–30 olmalı.

Yine de Türkiye, bu performansla birçok Batı ülkesini geride bırakıyor. Hatta üst yönetimdeki kadın oranıyla Finlandiya’nın ardından ikinci sırada.

CEO konusunda ise Batı’daki pek çok ülkeden daha iyi durumda… Ama yine de alınması gereken çok yol var…

SAYI ARTIYOR AMA YETMEZ
“Farklılıkların iyi yönetildiğinde daha iyi iş sonuçları doğurduğunu biliyoruz. Yönetim kurullarındaki kadın üyelerle başarılı biçimde çeşitlilik yaratan şirketler, daha bağımsız, daha yenilikçi, daha kurumsal oluyor ve daha yüksek performans sergileyebiliyor”… Bu çarpıcı yorum, kadınların iş dünyasında ilerlemesine odaklanan bir organizasyon olan Catalyst’in bilgiden sorumlu başkanı Jan Compabiano’ya ait.

Bu gerçeğe rağmen dünyanın en büyük 500 şirketinden sadece 15’ini kadın CEO’lar yönetiyor. Yani kadın CEO oranı, dünya genelinde yüzde 3. Türkiye’ye döndüğümüzde ise bu oran çok daha düşük. Kapsamlı bir araştırma yok ama uzmanlar, kadın CEO oranının yüzde 1–1,5 düzeyinde kaldığı görüşünde.

Fakat bu tablo “üst yönetim” olarak daha geniş bir çerçeveden bakıldığında Türkiye lehine dönüyor. Öyle ki rakamlar tahmin edilenden çok daha çarpıcı. World Economic Forum’un “Corporate Gender Gate” (İş Dünyasında Küresel Cinsiyet Eşitsizliği) raporuna göre Türkiye, üst yönetimdeki kadın oranı açısından yüzde 12’lik düzeyiyle Finlandiya’nın ardından ikinci sırada yer alıyor. Finlandiya’daki oran yüzde 13.

AİLE ÜYELERİ ORANI YÜKSELTİYOR
Capital, 20 holding ve 20 büyük şirketi dahil ettiği özel bir araştırmada üst yönetimde yer alan kadın sayısını araştırdı. “Üst Yönetici” tanımına ise yönetim kurulu üyeliği, icra kurulu üyeliği, genel müdürlük, CEO’luk ve CEO’ya direkt bağlı olan genel müdür yardımcıları ve eşdeğeri olan koordinatörlük ve direktörlük pozisyonları dahil edildi.

Araştırmaya göre holding yönetimlerinde kadın üst yönetici oranı ortalama yüzde 20,7. araştırmaya katılan 20 holdingde 439 üst yöneticinin 91’i kadın, bu kadınların 26 tanesi ise aile üyesi. Ancak uzmanlar, kadınların yönetime somut katkı sağlayabilmeleri için oranın en az yüzde 25–30 olması gerektiğini vurguluyor. Üstelik bu rakamlar çoğu örnekte yanıltıcı.

Çünkü kurullarda aile üyesi kadınların ağırlığı dikkat çekiyor. HRM Danışmanlık Kurucu Ortağı ve Genel Müdür Aylin Coşkunoğlu, “Ben bu tablonun gerçek durumu göstermediğini düşünüyorum. Birçok aile şirketinde kız evlatlar yönetim kurulunun doğal üyesi oluyor, ancak pratikte çok etkili olmayabiliyorlar” diyor.

Değerlendirmemize sadece profesyonel kadınları dahil ettiğimizde ise holdinglerdeki kadın üst yönetici oranı yüzde 14,8’e kadar iniyor. Örneğin Koç Holding’in 59 üst yöneticisinden 7’si kadın. Ama 2’si aile üyesi. Sadece profesyonel olarak bakıldığında holding üst yönetiminde kadın oranı yüzde 12’den yüzde 8’e iniyor.
29 üst yöneticinin 5’inin kadın olduğu Sabancı Holding’de, 3 kadın yönetici aileden. Yalnızca profesyonelleri aldığımızda üst yönetimdeki kadın oranı yüzde 17’den yüzde 7’ye düşüyor.

Işıklar, Afken, Boyner, Borusan ve Soyak Holding ise üst yönetimde en fazla kadın profesyonel bulunduranlar. Bu oran Işıklar Holding’de yüzde 33, Boyner’de ise yüzde 26,7.

ŞİRKETLERDE DURUM NASIL? 
Şirketlerdeki kadın üst yönetici oranı ise holdinglere kıyasla daha yüksek. Özellikle kurumsal ve global şirketlerde kadın yöneticilerin hakimiyeti daha belirgin. Üst düzey kadın yönetici oranı, Türkiye genelinde yüzde 15–30 aralığında yoğunluk kazanıyor. Ortalama ise yüzde 36. ancak bu marjın çok üzerinde kadın yönetici bulunduranlar da var. Örneğin yönetimi neredeyse tamamen kadınlara emanet eden Coca-Cola, Hey Tekstil, HP Türkiye gibi. Kadınların üst yönetimdeki ağırlığı açısından bakıldığında, yüzde 25’in üzerinde orana sahip şirketlerin büyük kısmının çokuluslu olduğu görülüyor.

Kadınların orta ve üst kademelerdeki yükselişi ise son yıllarda dikkat çekiyor. Saide Kuzeyli “Son 10–15 yıldır yönetici adayı olarak iş hayatına başlayan kadınların günümüzde giderek orta kademelerde artan sayılarda koltuk sahibi olduklarına inanıyorum. Kadınların atağa geçtiği dönem son 20 yıldır diyebiliriz” diyor.

Şirketlerin kurumsallaşmasının kadın yöneticilerin yükselmesine olumlu katkı sağladığını söyleyen Odgers Berndtson Yönetici Ortağı Ayşe Öztuna Bozoklar, şu açıklamayı yapıyor: “Kurumsallaşma arttıkça üst düzey yönetici seçiminde daha objektif oluyorlar. Aday yöneticiler, kadın veya erkek olmalarına göre değil, kuruma yapacakları katkıya değere göre değerlendiriliyor. Çünkü artık ‘yetenek savaşlarının’ yaşandığı bir dönemdeyiz.”


“CAM TAVAN” BAŞA BELA
Peki tüm bu olumlu gelişmelere rağmen kadın profesyonellerin sayısı neden hala yetersiz? Burada ilk akla gelen tabii ki “cam tavan”. Kadın profesyonellerin yükselmelerinde ortaya çıkan görünmez bariyerlere genel olarak bu isim veriliyor. Uzmanlara göre kadınların önündeki en büyük “cam tavan” ise kendileri…

Sweetman Consulting LLC’nin kurucusu ve yönetim kurulu başkanı Kate Sweetman, “Bence tüm bu önyargı ve bariyerleri zaman içinde kadınlar kendileri yarattı” diyor ve ekliyor:

“Bu mekanizmanın ardında hem kadın hem erkek tarafının yaşadığı korku ve güvensizlik var. İlki işe alım ve değerleme aşamasındaki korku. ‘Bana benzeyeni, benim gibi olanı’ seçme güdüsü. Diğeri her iki tarafta da yaşanan ‘ötekileştirme’. Yani biz-onlar ayrımı. Üçüncüsü, kadının kariyer yolunda yarattığı değerin erkek üst yönetici tarafından yeterince anlaşılamaması. Dördüncüsü ise tamamen hazır olmadıkları bir ortamda tasdik ve takdir edilme mücadelesini kaybeden kadınların yaşadığı ruhsal çöküntü”.

Arama Yönetim Danışmanlığı’nın kurucusu Doç. Dr. Oğuz Babüroğlu’nun yorumları ise şöyle:

“Cam tavan etkisinin yıllar içinde devam ettiği ve edeceği söylenebilir. Ancak orta kademe yönetimde kadınların sayısında son yıllarda artış olduğu bir gerçek. Batı’ya kıyasla özellikle yükseköğretimde kadın oranının daha yüksek olduğu görülüyor. Ama üniversitemizde kadın rektörlerin sayısı yüzde 7. yani hala gidilecek yol var.”

KADINLARIN PERFORMANSI ÜSTTE DÜŞÜK

ORAN AZ Dünyanın en büyük 500 şirketinden 15’ini kadın CEO’lar yönetiyor. Global rakamlara göre CEO düzeyindeki kadın oranı yüzde 3. Dünya Ekonomik Forumu’nun “Corporate Gender Gap” (Kurumsal Cinsiyet Farklılıkları) adlı raporuna göre ise üst yönetimdeki kadın oranı dünya genelinde yüzde 5’in altında.

2’İNCİ SIRADA WEF’in raporu, kadınların üst düzey yöneticilik konumuna gelmek ve yönetim kuruluna girmek konularında halen düşük performans gösterdiklerini ortaya koyuyor. Araştırma 20 ülkede dünyanın en büyük istihdamını sağlayan 600 şirketi kapsıyor. En yüksek kadın üst yönetici oranı yüzde 13 ile Finlandiya’da. Türkiye ve Norveç yüzde 12 ile ikinci. ABD, Belçika, Fransa, İngiltere’deki en büyük 100 şirkette kadın kadın üst düzey yönetici yok.

EŞİTLİK NEREDE? Dünyanın en büyük 500 şirketinde, icra kurulundaki kadın üye oranı yüzde 25’ in üzerinde olan 98 şirket var. Ama bunlardan sadece yüzde 4’ünde yüzde 50–50 gibi bir eşitlik söz konusu. İcradaki kadın sayısıyla erkek sayısı eşit olan bu şirketler ünlü hazır giyim perakendecisi GAP, H&R Block, Limited Brands ve TIAAA-CREF. Onları yüzde 45,5’lik kadın yönetici oranıyla Westen Union izliyor.

KADIN YOĞUN SEKTÖRLER

Kadın üst yönetici açısından karnesi son derece iyi olan sektörlerin başında finans, hızlı tüketim, hazır giyim ve ilaç geliyor. Dünya genelinde de kadın üst yöneticilere en fazla bu alanlarda rastlanıyor. Dünyanın en büyük 500 şirketinde, kadın icra kurulu üyesi yüzde 25’i geçen şirketlerin büyük kısmı ine bu 4 sektörden. Bu veriyi global istihdam araştırmaları da doğruluyor. WEF’in raporuna göre kadınların istihdam oranında finansal hizmetler ve sigorta sektörü yüzde 60 ile başı çekiyor.

Aylin Coşkunoğlu Nazlıaka, “Yönetim kurulu üyesi, CEO, CFO, genel müdür ve genel müdür yardımcısı sayısına göre yapılan etkinlik endeksinde kadınlar, en çok bankacılık sektöründe karar verici konumda. Bunu tekstil perakendesi izliyor. Holdingler üçüncü. Ancak bu, aile üyesi kadınlara yönetim kurullarında yer verilmesinden kaynaklanıyor” diyor.

Ayşe Öztuna, kadınların özellikle detaycılığın ve mükemmeliyetçiliğin kritik önem taşıdığı finans, hizmet ve emek yoğun görevlerde yükseldiğini belirtiyor. Doç. Dr. Oğuz Babüroğlu, bunlara ek olarak, “Son yıllarda telekomünikasyon sektöründe de kadın yöneticilerde artış yaşanıyor. Erkek egemen etiketini oluşturmamış yeni oluşan sektörlerde kadınların yükselme olasılıkları da daha fazla artacaktır” diye konuşuyor.

KATE SWEETMAN / SWEETMAN CONSULTING LLC

“KADIN YÖNETİCİ BAŞARI GETİRİYOR”

İDEAL ORAN Global araştırmalara göre üst yönetimde kadın profesyonel sayısı yüksek olan şirketler, rakiplerine göre daha etkin, daha inovatif, ve daha başarılı sonuçlar alıyor. Bu çok net bir gerçek…ama bu şirkette bu etkinin oluşabilmesi için üst yönetimdeki kadın oranının en az yüzde 25–30 düzeyinde olması lazım. Aksi halde azınlıktaki kadın yöneticiler, egemen mantalite tarafından izole ediliyor.

SORUN TEPEDE Günümüzde kadınların iş hayatına katılımı her geçen gün artıyor. Ama asıl problem tepe yönetimde. Yıllarca başarılı işlere imza atarak kendilerini ispat etmiş kadın profesyonellerin yönetim ve icra kurullarına girmesi halen çok zor. Sorun çocuk değil. Çünkü üst yönetimdeki bu kadınlar, artık o dönemi geçti. Sorun hırs da değil. Maalesef konu şu: didinip durdukları o ortam, aslında kendileri için “en iyi” değil. Bu durum vazgeçme, ayrılma konusunda vesile yaratıyor. Bence kadın ile erkeği bu nokta ayırıyor.

BAŞARININ SIRRI Doğru kariyer yoluna girin ve bu yolu çok detaylı bir şekilde yönetin. Doğru bir network kurun. Kadınlar bu noktada erkelerden çok şey öğrenebilir. Kadınlar, bağlantılarını duygusal verilerle oluşturuyor. Erkekler ise kendi başarılarına katkı sağlayacak insanları listeye ekliyor. Kariyerinizde size destek olacak doğru akıl hocalarını bulun. Sizin için doğru olan işleri üstlenin. Son olarak kesinlikle ev-aile hayatınızı, çocuklarınızı doğru biçimde yönetin. Çünkü asıl “cam tavan”ın evde olduğunu düşünüyorum.

ONLAR NASIL BAŞARDI?

Uzmanlar, Türk iş kadınlarının çalışkan ve azimli duruşlarıyla ilerleyebildiklerine dikkat çekiyor. Ayrıca Türkiye’de aile ilişkilerinin kuvvetli olması da kadınların özellikle anne olduktan sonra kariyerlerine devam etmelerinde olanak tanıyor. Bunu sadece uzmanlar değil, üst yönetime gelebilmiş kadın yöneticiler de doğruluyor.

Örneğin Novartis Türkiye Başkanı Güldem Berkman, o hassa dengeye şöyle dikkat çekiyor: “ Kadınların bence asıl zorluğu hem toplumun hem kendisinin gözünde ‘sorumluluk sahibi anne’ ve ’özverili eş’ beklentisinde en ufak esneme olmaması. Dolayısıyla kadınlar, kariyer sahibi bir babadan beklenenin çok üstünde sorumluluk üstleniyor. Tabii ki enerji ve ruh halinin buna yeterli olması gerekiyor. Ben bunu yapıyor olmayı seçtim ve çok memnunum. Bence çocuklarımız olduktan sonra kendi kendimize engel koyuyoruz. Kadınlar daha iddialı olmalı.”

YKM Genel Müdürü Jaklin Güner’in fikirleri Berkman’ınkiyle benzer: Yükselmek isteyen kadın profesyonellere mümkünse iyi bir aile kurmalarını önemle tavsiye ederim. Özellikle anne olma sorumluluğunu taşımanın, şirket başarıları için iyi bir rehber olacağını söyleyebilirim.” Visa Europe Bölge Genel Müdürü Berna Ülman ise “Bazen zor görünse de bu çok boyutluluğun, kariyer yolculuğunda bir zenginlik olduğunu düşünüyorum. Birçok kadın yönetici analitik düşünce ve birçok işi aynı anda yönetebilme özelliğiyle başarılı olabiliyor” diye konuşuyor.

Mart 2011 Capıtal Dergisi