Sadık Çalışanlar Aranıyor

Sadık Çalışanlar Aranıyor
1 / 1 / 2011


Kurumların çalışanlarını elde tutması giderek zorlaşıyor. Araştırmalara göre dünyada ve Türkiye’de ortalama çalışma süresi kısalıyor, artık daha sık iş değiştiriliyor. Büyük şirketler çeşitli İK yöntemleriyle çalışanların sadakatini arttırmaya çalışıyor.

Çok eski yıllarda değil, 1990’larda, 10 yıl içinde 3 iş değiştirmek ‘sadakatsizlik’ olarak görülürdü. Bu değişim özellikle iş hayatının ilk 10 yılında yaşanmışsa daha da şüpheyle yaklaşılır, bu tarz CV’ler belki değerlendirmeye bile alınmazdı… Ama bugün tüm dengeler değişmiş durumda. Artık 10 yıl içinde 4, hatta 5 iş değişikliği normal kabul ediliyor. Üstelik 15 yıl öncesine göre bir şirketteki ortalama çalışma süresi de giderek kısalıyor. Özellikle Y jenerasyonun iş hayatına girmesi, kurumların sadakat ve bağlılık formüllerini gözden geçirmesine neden oluyor.

Örmeğin Türkiye’de bir çalışanın aynı kurumda çalışma süresi, bugün ortalama 4-5 yıl. Bu rakamla 10.6 yıl olan OECD ortalamasının çok altındayız. ABD’deki ortalama ise 4.4 yıl ile bize gayet yakın.

Çalışan sadakati, sektörler bazında değerlendirildiğinde Türkiye’de en sadık çalışanların 8-10 yıllık ortalama çalışma süresiyle otomotiv sektöründe olduğu gözleniyor. Onu, 7-8 yıl ile beyaz eşya sektörü, 6-7 yıl ile bankacılık izliyor. Çalışma süresinin en düşük olduğu sektörler arasında teknoloji perakendeciliği, sigorta ve hazır giyim perakendeciliği yer alıyor.

Sektör uzmanlarına ve insan kaynakları (İK) danışmanlarına göre Türkiye’de çalışan sadakatini sağlamış, bu alanda gerçekten başarılı bir çok şirket var. Onlar arasında Pfizer, Turkcell, Arçelik, Garanti Bankası, Coca-Cola, BP, Microsoft, İş Bankası, ve Ford Otosan öne çıkıyor. Kurumsallaşma sürecini tamamlamış holdingler de sadık çalışan konusunda şanslı. Uzmanlara göre Sabancı, Doğuş, Gama, Koç ve Oyak en sadık çalışanlara sahip holdingler arasında.

Ülker’de 2010 Nisan sonu itibariyle çalışanların kurumdaki ortalama çalışma süresi 4.5 yıl. Bu süre 5 yıl öncesine göre 6 ay uzadı. Aynı Turkcell’deki gibi. Turkcell’de bugün 5.5 yıl olan ortalama çalışma süresi, 5 yıl önce 6 ay kısaydı. Türkiye’nin önde gelen şirketlerinde ortalama çalışma süresi 5 yıl öncesine göre yaklaşık 6 ay uzamış durumda.

Ama Türkiye ortalamasına bakıldığında resim biraz daha farklı. Trend, ortalama çalışma süresinin kısaldığı yönünde. Aynı şekilde çalışan sirkülasyonu da giderek artıyor. Yani çalışanı elde tutmak giderek zorlaşıyor. Uzmanlar da bu eğilimi doğruluyor. Bugün Türkiye’deki ortalama çalışma süresi, sektörlere ve şirketlere göre farklılaşmakla birlikte 4-5 yıl arasında değişiyor. Uzmanlar, bu sürenin 15 yıl öncesine göre önemli oranda kısaldığını düşünüyor.

HRM Genel Müdürü Aylin Coşkunoğlu Nazlıaka, “10 yıl içinde 6’dan fazla iş değiştiren kişi ‘sadakatsiz’ olarak tanımlanıyor. Oysa 15 yıl kadar önce 3 kereden fazla iş değiştirenler sadakatsiz görülüyordu. Bugün Türkiye’de yapılan bazı memnuniyet araştırmalarına göre çalıştığı kuruma bağlı olan kişi ortalaması yüzde 25-30 civarında” diyor. Stanton Chase Yönetici Ortağı Çağrı Alkaya ise bu sürenin pozisyonlara göre değişiklik gösterdiğine dikkat çekiyor ve ekliyor: “Bir işte 3-6 yıl arası çalışmanın ideal kabul edildiğini söyleyebiliriz. İki yılın altındaki her deneyim kısa sayılacaktır.”

1990’LARDA 10 YILDA 3 İŞ DEĞİŞTİRMEK SADAKATSİZLİK SAYILIRDI

Ortalama çalışma süresinin giderek kısaldığını belirten uzmanlara göre bunun en önemli nedeni, Y kuşağı. Özel hayatını ilk sırada tutan Y kuşağının sık iş değiştirmekten çekinmemesi, ortalama çalışma süresini kısaltıyor. Şu anda Y kuşağında bir işte kalma süresi 2 yıla kadar düşmüş durumda. İK uzmanlarına göre bu süre, gelecekte daha da kısalacak. Örneğin 10 yıl sonra çok sık iş değiştirmek bugünkü kadar bile yadırganmayacak. Ortalama çalışma süresinin en yüksek olduğu sektör otomotiv. Otomotivdeki çalışma süresi ortalama 8-10 yıla kadar çıkıyor. Onu 7-8 yıl ile dayanıklı tüketim sektörü, 6-7 yıl ile bankacılık izliyor. Sadakat anlamında en sıkıntılı sektörler ise perakende ve sigorta. Bu alanlardaki çalışma süreleri 2-3 yıl arasında değişiyor. Hatta teknoloji perakendeciliğinde bu süre 2 yıla kadar iniyor.

HRM Genel Müdürü Aylin Coşkunoğlu Nazlıaka, “Turizm, perakende, sigorta, ilaç, reklamcılık ve hızlı tüketim sektörlerinde, hem bu sektörlerin dinamikleri gereği hem hızlı değişen koşullar ve iş fırsatları nedeniyle sadakat oranı daha düşük. Dayanıklı tüketim, otomotiv, üretim, sektörlerinde kalıcı olmak ve deneyim daha önemli olduğu için bu alanlarda bağlılık oranları daha yüksek” diyor.

Öne çıkan bir diğer ilginç veri de şirketler bazında yapılan değerlendirmede gözleniyor. Çünkü hangi sektörde olursa olsun, çalışanını sadık tutmayı başaran, İK politikasıyla sektör ortalamasının çok üzerinde performans gösteren şirket var.

Örneğin Pfizer ve GSK, ilaç sektöründeki ortalamayı geçen iki şirket. İlaçtaki ortalama çalışma süresi 3-4 yılken bu süre her iki şirkette de 6 yıla çıkıyor. Üstelik hem GSK hem Pfizer’da personel yüzde 30’u, 10 yıldan fazladır kurumda çalışıyor. Teknosa da kendi sektöründeki ortalamanın üzerinde değerlere sahip. Sektördeki ortalama çalışma süresi sadece 2 yıl. Ama Teknosa’da bu rakam 3 yıla çıkıyor.

Migros da ‘sadık çalışan’ profiliyle kendi sektöründeki ortalamanın çok üzerinde. Perakendedeki ortalama çalışma süresi 3 yıl iken bu süre Migros’ta 8 yıla çıkıyor. Çalışanlarının yüzde 40’ı, 10 yıldan uzun süredir şirkette. Çalışan sirkülasyonu ise yüzde 8. Ortalamanın üzerine çıkanlardan biri de Türk Henkel. Hızlı tüketimdeki ortalama çalışma süresi 3-4 yılken Türk Henkel’de bu süre 6.1 yıl. Çalışanların yüzde 24’ü, 10 yıldır kurumda bulunuyor.

Tekstilde ortalama çalışma süresi ise 5-6 yıl. Ama sektörün önde gelen şirketlerinden Hey Tekstil’de bu süre 9 yılı buluyor. Üstelik çalışanların yüzde 27.2’si, 10 yılı aşkın süredir şirkette.

TERFİ VE BAĞLILIK

Çalışan sadakatini sağlamak için kullanılan enstrümanların başında terfi geliyor. Performans sıkıntısı yoksa her çalışan genelde 3 yıl içinde bir üst kademeye geçmeyi bekliyor. HRM Genel Müdürü Aylin Coşkunoğlu Nazlıaka, sağlıklı formülü ‘yüzde 60 içeriden, yüzde 40 dışarıdan’ olarak özetliyor ve ekliyor. “Yeni bir eleman yetiştirmenin maliyeti 5 bin ila 10 bin TL’den 200 bin TL’ye kadar çıkabilir. Şirketlerde en sağlıklı atama biçimi içeriden ve dışarıdan atamalar arasında büyük fark bulunmaması.

Ocak 2011 Pegasus Magazin